EVA Gayrimenkul Değerleme’den mali müşavir Göksel Şen, 6728 sayılı "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 9 Ağustos 2016 tarihli 29796 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığını, yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla düzenlenen kanunla, birçok alanda değişiklik ve istisnalar getirildiğini kaydediyor. Şen, gayrimenkul sektöründe yapılan işlemler yazılı bir sözleşmeye bağlı olduğundan, söz konusu kanunun damga vergisinde getirdiği yeni düzenlemelerin maliyetleri etkileyecek önemli
bir değişlik olduğunu vurguluyor.
"Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la gelen değişiklik hakkında EVA Gayrimenkul Değerleme’den mali müşavir Göksel Şen şunları söylüyor: “Damga vergisinin konusunu kağıtlar oluşturuyor. Yani belli bir parayı ihtiva eden, üzerinde ‘sözleşmedir’ yazan ve kişilerce veya şirketlerce imzalanan bir peçete bile damga vergisine tabi olmaktadır. Bunun için hesaplanan vergi ise nüsha adedi ile çarpılarak beyan edilir. Damga Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, nispi damga vergisine konu kağıtlar (örnek imzalanan sözleşmeler) önceden nüsha sayısına göre vergilendirilmekte iken, yapılan düzenleme ile nüsha sayısına bakılmaksızın tek nüsha üzerinden vergilendirilecek. Ancak maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her bir nüshadan vergi alınmasına devam edilecek.”
Maliyetler düşüyor
Artık aynı kağıtta birden fazla kefil veya garantör bulunması halinde, yalnız bir kefil ve bir garantör taahhüdü için damga vergisi hesaplanmasının söz konusu olduğunu belirten Şen, cayma tazminatı, parası ya da cezai şart gibi bir kağıtta yaptırım olarak belirlenen taahhütler başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça, bu tutarlar için de damga vergisinin hesaplanmayacağını kaydediyor.
Şen, azami tutardan damga vergisi alınan sözleşmelerin devri halinde, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın yalnızca bedel artışına ilişkin değişiklik yapılması hallerinde ise artan bedele ilişkin olarak damga vergisi alınmayacağını belirtiyor. Gayrimenkul yatırım fonlarının münhasıran gayrimenkul portföylerine ilişkin alım satım sözleşmeleri ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine damga vergisi istisnasının, 6728 sayılı Kanun’la gayrimenkul yatırım fonları için de geçerli kılındığını ifade eden Şen, sektörün yeni oyuncuları için maliyetleri önemli etkileyecek bu gelişmenin önem arz ettiğini belirtiyor.
Söz konusu gelişme hakkında Şen şu yorumda bulunuyor: “Gayrimenkul sektörünün sözleşmelerinin rakamsal büyüklüğü düşünüldüğünde, yapılan sözleşme sayısı arttıkça çok önemli bir gider haline gelen damga vergisi engelinin bu düzenlemeyle kalktığını söylemek mümkündür. Kat karşılığı yapılan sözleşmeler, hasılat paylaşımı yapılan sözleşmeler ve inşaat sektöründe yapım sırasında sözleşmelerin büyüklüğü düşünüldüğünde tekrar tekrar ödenen damga vergileri geliştirme maliyetlerinde çok önemli bir unsur haline gelmişti. Milyonlarca lira bedel damga vergisi ödenmesi gereken sözleşmeler tarafları yıllardır zorluyordu. Hükümetin seçim sonrası eylem planında da yapılması planlanan bu değişiklik sonunda yapıldı.”
Sektöre nefes aldıracak
Yeni yasal düzenlemenin sektöre katkısının ne olacağı konusunda ise Şen şu görüşü ileri sürüyor: “Proje geliştirme ve arsa maliyetlerinin uzun zamandır hızla arttığı düşünülürse yapılan her olumlu düzenlenin sektöre nefes aldıracağı bir gerçek. Tabii sözleşme yapanların dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan birisi kanunun yayımlandığı tarih olmalı. Kanun 09.08.2016 tarihinde yayınlandığından, bu tarihe kadar olan damga vergisine tabi kağıtlar, örneğin 05.08.2016 tarihinde imzalanan bir sözleşme, yukarıda bahsi geçen açıklamalara tabi olmayacak. Değişiklik ve istisnalar 09.08.2016 sonrası imzalanan kağıtlara, yani sözleşmelere uygulanacak. Sektöre nefes aldıracak yeni düzenlemeleri de bekliyoruz.”