İstanbul’da Rakamlarla Konut Sektörü

İstanbul’da Rakamlarla Konut Sektörü

  • İstanbul’da üzerinde proje yapılabilecek arsanın giderek ender bulunur olması, inşa maliyetlerinin yükselmesi, döviz kurlarının artışı, faiz oranlarındaki yükseliş gibi etkenler konutta hem üretim hem de edinim maliyeti artışlarına sebep olmuştur. Sonuç olarak bu gerçekler geliştirilen konutun fiyatının pahalı olmasına yol açmaktadır. Özetle son yıllarda erişilebilir markalı konut üretimi yapılamamaktadır.
  • Altyapı ve toplu taşımanın gittiği bölgelere doğru arsalar üretilebilmekte, projeler geliştirilebilmekte ve şehir bu yönlere doğru kaymaktadır.
  • İstanbul’da konut arz ve talebinde bölgesel bir dengesizlik söz konusudur. Markalı konut projeleri arz ve talep ihtiyacına göre değil; proje geliştirilebilecek arsa bulunurluğuna göre planlanmaktadır. Bölgesel olarak yığılmaların, arz birikmesinin ortak özelliğinin metrekare fiyatının 7.000 TL ve üzeri olduğu konutların satışlarında daha yoğun olduğu görülmektedir.  Bu yoğunluk, durgunluk bölgesel olabildiği gibi satışın daha yoğun olduğu bölgelerde de metrekare birim fiyatı yüzünden gerçekleşebilmektedir. Markalı konutlarda erişilebilir fiyatlara artık kent merkezinde ulaşmak neredeyse mümkün değildir.
  • Kentsel dönüşümle yenilenen binalarda bile maliyetlerin fiyata yansıması nedeni ile erişilebilir konut üretimi oldukça kısıtlı kalmaktadır.
  • Konut üretimi arsa ve inşaa maliyeti yüksekliği nedeni ile sadece ağırlıklı olarak orta üst ve üst gelir seviyesine hitap edecek şekilde geliştirilebilmektedir.
  • 2015 senesinde 21,6 milyon olan hane sayısı, 2016 senesinde 22,2 milyon olmuştur.
  • Hane halkı sayısı 1990’lı yıllarda 5 iken, 2011 de 3,8 olmuş,  günümüzde ise 3.5’e düşmüş durumdadır.
  • Hane halkının %67,3 ü mülk sahibidir.
  • 2017 yılı verilerine nüfusun %8,5’i 65 yaşın üstündedir. Ancak bu rakamım 2023 yılında takribi %13 ‘ü bulması beklenmektedir. Bu durum geliştirilmesi planlanan barınma niteliklerinin özellikle konut projelerinde, sosyal ve teknik hizmetler kapsamında dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır. Nüfusun yaşlanması devam ettikçe buna daha çok ihtiyaç duyulacaktır.
  • Toplam konut kredisi kullanımı veya bir başka deyişle mortgage kullanımı 2006 yılında kümülede 23.197.293 bin TL seviyesinden 2017 sonu itibarı ile 191.784.044 bin TL seviyesine gelmiştir.
  • 2015 yılında kullanılan konut kredisi 434.388 adetken, 2016 yılında da 449.508 olmuş, 2017 de ise 473.099’a çıkmıştır. Toplam satışların içindeki kredili konutların satışına yüzde olarak bakıldığında 2015 yılında %33,7 iken, 2016 yılında  %33,5’e düşmüş, 2017 de tekrar %33,6 olarak gerçekleşmiştir. Aslında toplam satışlar içinde ipotekli satışların payı büyümemektedir.
  • Ülkemizdeki binaların takribi %80 i konut amaçlı kullanılmaktadır.
  • Konut üretiminin en önemli kısmı özel sektör tarafından karşılanmaktadır. TOKİ tarafından 2003-2015 döneminde yapılan konutlar, toplam konut ihtiyacının karşılanmasında, yıllık %1 ile %13 arasında değişen bir paya sahip olmuştur.
  • İstatistiki verilere göre 2017 yılında İstanbul genelinde 5,4 milyon adet konut bulunmakta olup, bu konutların yaklaşık 570 bininin markalı konut projelerinden oluştuğu görülmektedir. Buna göre İstanbul’da markalı konut oranı toplam konut stokunun sadece %11’ini oluşturmaktadır. Bu oran 2014'te  %7,7, 2015'te %9,5, 2016 ve 2017 yıllarında yaklaşık %11’e çıkmış olup, söz konusu yükselişe göre markalı konut sektörü İstanbul’da her sene artış gösterdiği görülmektedir.